BÜYÜK VERİ = STRATEJİK REKABET GÜCÜ

Bir kurum büyük veri ile ne yapar? Müşterilerini daha iyi tanır, yeni ürünlerinin satışını hızlandırır, gerçek zamanlı operasyonları yönetebilir, cihaz değerlerinden yararlanabilir, risk ve sahtekarlıkların anında farkına varabilir. Böylece kurumun verimliliği artar, geleceği daha rahat görebilir, oluşabilecek riskleri etkili bir şekilde azaltabilir ve en önemlisi, stratejik rekabet gücü elde edebilir.

Harvard Business Review’un büyük veri ve büyük veri analitiği ile bunun kurumların verimliliğine etkisine ilişkin ele aldığı araştırmada temel olarak büyük verinin stratejik önemi bu şekilde anlatılıyor. Makalede büyük verinin kurumlar tarafından bugünkü etkin kullanımına dair birkaç etkili somut örnek de veriliyor: Ontario Üniversitesi, her gün, erken doğan (prematüre) bebeklerden yaklaşık 100 milyon adet veri topluyor ve bu şekilde analizini hızla yapabiliyor. Bu ne sağlıyor? Hasta muayenesinde erken teşhis edilen değişimlerin bir hastalık durumu ile ilişkilendirilmesi avantajı. Bir diğer örnek, finans sektöründen. Finans şirketleri satış işlemlerine ilişkin verileri toplayarak alışveriş alışkanlıklarını haritalıyor. Bu da kişiye özel kampanyalarla satış artırma ve müşteri sadakati sağlama imkanı sunuyor. Harvard Business Review’un verdiği bir diğer örnek ise şu: Tenesse Valley Authority, 1.5 trilyon adet akıllı şebeke verilerinin analizi için bir sistem geliştirir. Kurum bu sayede, güç şebekesi arızaları üzerine yapılan ve verimliliği artırarak, doğal kaynakları koruyan üst düzey bir analiz gerçekleştiriyor. Bir de mobil üzerinde büyük verinin sağladığı avantajlar var… Şirketler, müşterilerinin beğenilerine, beğenmediği şeylere ve satın alma alışkanlıklarına dair verilere artık kolaylıkla ulaşabiliyor. Lojistik şirketleri GPS yardımıyla aracın güzergahının ötesinde yakıt durumunu ya da sürücünün kullanım biçimini dahi saptayabiliyor. Mağaza sorumluları, OBASE’in Akıllı Operasyon Yönetimi analitik uygulaması (Detailer) gibi çözümler sayesinde, POS verileri, algılayıcılar, kameralarla, RFID’lerle, mobil telefonlarla toplanan anlık verileri işleyip satışları ve yok satmaları izleyip gün sonu ne kadar satış yapılabileceğine dair öngörüde bulunabiliyorlar. Özetle makalede, “verinin toplanması, analiz edilmesi ve hızlı karar almak başarının yolu” deniyor. Araştırma ayrıca bundan böyle veri ekonomisinde ne olacağına dair öngörüleri de not ediyor…

Veri ekonomisi bizi nereye götürüyor?

Ham veriyi depolayıp tutmanın çok da bir anlamı yok. Makbul olan bunu işlemek. Kurumlar bunun ne demek olduğunu kavramış durumda. Ham ya da formatları karışık olan verilerden yeterince yararlanabilmek üzere verileri işlemek, sistematize etmek gerektiğini biliyorlar. Bunun için de büyük veri analitiği alanında önemli gelişmeler kaydediliyor. Hacim (çok veri), hız (akan veri), çeşitlilik (farklı formatlarda veri), doğruluk (uyumsuzluk ya da tamamlanmamış olmaktan dolayı belirsizlik), değişkenlik (değişen veri) ve katma değer (yeni veri yaratmak için veri) gibi büyük veri ile gelen pek çok içerik, içgörüye dayalı, zenginleştirilmiş veriden türetilen bilgi haline getirilerek kurumlar için bir cevhere dönüşüyor. İlerleyen yıllarda, özellikle müşteri ile bire bir çalışanların büyük veriyi daha da yaygın kullanması bekleniyor. Bu şekilde kurumların karlılığını daha da artıracağı öngörülüyor. Örneğin bir süpermarkette çalışan satış görevlisi satış ve stoka bağlı olarak, müşteri ihtiyacına göre geçici fiyat değişimi yapıp karlılığı artırabilecek. Ayrıca operasyonel süreçlere dahil edilmiş analitik uygulamaların hayata geçirilmesi ile yine önemli kazanımların elde edilmesi bekleniyor. Tümleştirilen veri kaynakları üzerinde, öngörü analitiği, kompleks aktivite yönetimi, skorlama ve optimizasyon gibi teknikler kullanılarak çok daha akıllı kararların alınması mümkün olacak. Akan veriyi işleyen teknoloji sayesinde anlık pek çok durum karar mekanizmalarının onayına sunulup anlık onaylar alınabilecek ki hız, bugünkü iş yapma biçimlerinde en kritik fark yaratma unsuru. Zenginleştirilen veriden türetilen değerli bilgi ile yöneticilerin daha sağlıklı karar vermesi mümkün olabilecek. Müşterilere ait zenginleştirilmiş veri de ortaya çıkacak mikro segmentler üzerinden ilerleyip doğru zamanda, doğru kanaldan, doğru müşteriye, doğru öneriyi sunma yani kişiselleştirmeyi artırma imkanı sunacak. Bu durum özel müşteri statüsünü geliştirecek ve bunu yapan kurumun algılanma biçimini yönetecek, müşterilerle farklı bağlar kurarak yine karlılığını artırma fırsatı sunacak. Analitik ayrıca yapısal ve yapısal olmayan veriden yüksek tutarlılıkta öngörülerde bulunmak için kurumlara daha fazla yardımcı hale gelecek. İlerleyen süreçlerde kurumların güncel aktivitenin gerçek zamanlı öngörüsünün ne olacağını tahmin edebilmek ve çeşitli iş çıktılarını oluşturan değişkenleri belirlemek için analitiği etkili bir biçimde kullanması bekleniyor. Veri analitiğinin sağlayacağı avantaja ilişkin bir diğer öngörü ise kararların çoğunun işletme süreçlerinde oluşan akan veri üzerinden çalışan çözümler ile desteklenen etkinlik tabanlı tetikleyiciler ile otomatik olarak verilebilecek olması.

Kaynak: HBR

 



Eğitimlerle ilgili bilgi almak ve diğer tüm sorularınız için bize ulaşın!

Son Blog Yazılarımız

Sitemizi kullanarak çerezlere (cookie) izin vermektesiniz. Detaylı bilgi için Çerez Politika'mızı inceleyebilirsiniz.